Elmalı Turta

Başlığı yazarken çok düşündüm.. Tart mı, turta mı.. Elmalı pastamı desem… Elmalı crumble hiç olmaz.. Ne denir ki buna şimdi :) Heralde turta olur. Çünkü tart dediğimiz şey ince hamurlu olur.. Tartın yapımı farklı olur ama turta daha uygun sanırım. Evet bu turta bence:) Afiyet olsun bakalım..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Malzemeler (Hamur için)

• 125 gr margarin (oda ısısında)
• 2 yumurta sarısı
• 1/2 su bardağı toz şeker
• 1/2 paket kabartma tozu
• 2 su bardağı un

Elmalı iç harç malzemeleri

• 6 adet orta boy elma
• 1/2 su bardağı toz şeker
• 1/2 su bardağı ceviz içi
• 1 tatlı kaşığı tarçın

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önce iç harcı hazırlamak için elmaları soyup rendeliyoruz ve şeker ile birlikte tencereye alıp orta ateşte suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Ocaktan alırken tarçın ve cevizi koyuyoruz ılıması için bekletiyoruz. Hamur için yumurta ve şekeri çırpıyoruz. Yağı ve kabartma tozunuda ekliyoruz. iyice karıştırdıktan sonra unu ekliyoruz. Elimizle yoğurarak hamur elde ediyoruz. Hamurdan üzeri için bir parça ayırıyoruz ve kalanını yapacağımız tepsiye sermek için çok ince olmayacak şekilde merdane ile açıyoruz. İç harcı koyuyoruz ve üzerine ayırdığımız parçayıda kafes şeklini vermek için merdane ile açıp şeritler halinde kesiyoruz. Şekli verip önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişiriyoruz. Üzeri kızardığında çıkarıyoruz ve afiyetle yiyoruz. Aslında 1 gün beklediğinde daha lezzetli oluyor.. Klasik ama güzel bir lezzet…

Fırında karnabahar kızartması:)

Nasıl kulağa hoş geliyor değilmi:) Damağada çok hoş geliyor inanın. Karnabahar aşığı olarak ve kızartma yemeyen biri olarak o güzel karnabahar kızartmasının tadından yoksun kalıyordum. Sonunda güzel bir tarif buldum. Bence kızartmanın yerini tuttu. Kesinlikle çok güzel… Tarifi Lavantinin blogundan.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu arada karnabaharlar buzluktan:) Mevsiminde alıp haşladıktan sonra buzluğa atmıştım. Sanırım bu ay içerisinde tüketeceğim ve yazın canım çekecek :(

Karnabaharları buzluğa atma yöntemimse şu şekildedir; :) karnabaharı çiçek çiçek ayırıp haşlıyorum ve çok fazla yumuşamadan sudan alıp soğuk sudan geçiriyorum. Çokta sert olmuyor-yenilecek kıvamda- sonra süzgeçe alıyorum ve 2-3 saat iyice süzülüp kuruduktan sonra buzluk poşetlerine koyuyorum. Çok rahat oluyor. mutlaka denemelisiniz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Malzemeler:

•  1 adet orta boy karnabahar
• 1 yumurta
• 1 tatlı kaşığı nişasta
• 1 tatlı kaşığı un
• 1 çay kaşığı kabartma tozu
• 2 yemek kaşığı sıvıyağ
• Karabiber, tuz
• Beyaz peynir
• Bir avuç kuru ekmek içi

Karnabahar buzluktan çıkarılır (Hala tezgahlarda bulunan karnabahardan alıyorsanız eğer yumuşayana kadar haşlıyorsunuz) Bir kasede yumurta, un, nişasta, kabartma tozu, karabiber, tuz ve sıvıyağ karıştırılır. Çiçek çiçek ayrılmış karnabaharlar bu karışıma batırılır ve fırın tepsisine koyulur. Üzerine peynir ve kırıntı haline getirilmiş ekmek içi serpilir. 200 derecede üzeri kızarana kadar pişirilir. Afiyet olsun..

Sebze Suyu

Sebze suyu yaptım, kalıplara koydum, buzluğa kaldırdım. Artık çorbalarımın, pilavlarımın tadı daha yüksek olacak. Lezzetleri katlanacak :) Tavuk suyuda yapılmalı aslında.. Yakın zamanda onuda yapacağım. Sonra da et suyu:) Ara sıra böyle yapıp buzluğa kaldırmalı. Zaten uzun zamandır hazır et-tavuk suyu kullanmıyorum.. Bunlar çok iyi olacak.  Yapımıda çok kolay, hiç öyle düşünüldüğü gibi uğraştırmıyor. Evdeki malzemelerle, bir kaç gün daha kullanmazsanız yavaş yavaş bozulmaya başlayacak sebzelerle yapılabilir. Hem bir değerlendirme yöntemi.

Bence sebze suyunun ana malzemesi soğan ve kereviz. Kerevizin o mis kokusu olmadan olmaz.. Domates ve havuçta eklendiğinde aslında başka da malzemeye gerek yok. Ama benim dolabımda bir kaç tane sarı biber, 2 dal kuşkonmaz, biraz pırasa ve dereotu vardı, onlarıda ekledim. Sonuç olarak malzemeler şu şekilde oldu;

• 2 adet küçük kereviz
• 2 adet domates
• 2 adet soğan
• 2 adet havuç
• 2 adet sarı biber
• 2 dal kuşkonmaz
• bir kaç dal pırasa
• dereotu
• 1 dal kekik
• 1 dal taze biberiye
• 1 yemek kaşığı zeytinyağı
• tuz

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kekik ve biberiye hariç tüm malzemeler iri iri doğranıp zeytinyağında 2 dakika kadar çevrilir ve üzerini kapatılacak kadar su eklenir. Çok az tuzda koyduktan sonra üzeri kapanacak kadar su eklenip kaynatılır. Kaynadıktan sonra altı kısılıp yarım saat pişirilir ve biberiye ile kekikte eklenip ocaktan alınır. Benim tenceremin kapağı sıkı sıkı kapanmadığından üzerine yağlı kağıt koyup kapağı öyle kapatıyorum ki, buharını dışarı bırakmasın. Sonrasında mutfak bezi ile süzülür ve kalıplara boşaltılıp soğuması beklenir. Soğuduktan sonra buzluğa gider, zamanı gelince yemeklere tat katar.. Afiyet olsun.

Pastane Usulü Şekerpare (İrmiksiz)

Aslında bir şekerpare tarifim vardı hep yaptığım.. Ama şerbetli tatlı bizim evde çok gittiği için gördüğüm bu güzel şekerpare tarifini denemeye karar verdim. Çok lezzetli oldu.. Tarifin sahibi pastane usulü şekerpare diye adlandırdığı için bende aynı isimle anıyorum kendisini:) Yeşim Hanımın tarifi bu şekerpare ve benim irmikli şekerparemin yerini alacak güzellikte… İşte Yeşim Hanımın siteside burada. Tıklayınız. Teşekkürler Yeturla Lezzet Kareleri:)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Malzemeler

• 125 gr tereyağı (oda sıcaklığında ve mutlaka tereyağı!!)
• 1 fincan sıvıyağ (türk kahvesi fincanı)
• 4 yemek kaşığı tepeleme pudra şekeri
• 2 yumurta (1 tanesinin sarısı üzerine sürülecek)
• 1 çay kaşığı karbonat
• 1 tutam tuz
• 3 su bardağı elenmiş un (Asıl tarifte 2,5 su bardağı ama benim ölçülerimle 3 bardak aldı)

Şerbeti için;

• 4 su bardağı şeker
• 5 su bardağı su
• Çeyrek limonun suyu

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu tatlıda Yeşim Hanımın belirttiği gibi bazı püf noktaları var. İlki, kesinlikle tereyağı kullanılmalı. İkincisi ise; pudra şekeri, yağlar ve yumurtaları bir kaba koyup bembeyaz olana kadar çırpmak.  Sonrasında tuz ve karbonat ekleniyor ve elenmiş olan un yavaş yavaş eklenerek karıştırılıyor. Hamur kulak memesi kıvamına geldiğinde şekil verip tepsiye diziyoruz. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp çatalla çiziyoruz ve 180 derecede önceden ısıtılmış fırına atıyoruz. Tatlılar tamamen kızarana kadar pişiriyoruz. Üçüncü püf noktasıda bu zaten tatlının. Hiç beyaz yeri kalmayacak, tamamen kızarıcak. Fırına attıktan sonra şerbeti yapıp ılıması için soğuk bir yere alıyoruz. Tatlı fırından çıktığında 2 dakika kadar bekliyoruz ve ılık olan şerbetle buluşturuyoruz. Şerbeti çekme süresinde ara sıra ters çevirip iki tarafından da şerbeti almasını sağlıyoruz. Dinlendikçe güzelleşiyor tatlı… Çok lezzetli, mutlaka denenmesi gerekiyor. Afiyet olsun.

Kremalı kuşkonmaz çorbası

Kuşkonmazlı lezzetlerden en sevdiğimde kremalı çorbası.. Çok sevdiğim için ve Türkiye’de bulamadığım zamanlarda Almanya’dan her gelenle hazır kremalı kuşkonmaz çorbası siparişi verirdim. Artık burada tazesini bulabildiğime göre çorbasını yapma vaktidir diyerek tada tada yaptım çorbayı. Harika oldu. Hazırlarını haltetmiş durumdayım:)) Ellerime sağlık :)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Malzemeler

• 250 gr yeşil kuşkonmaz
• 2 yemek kaşığı tereyağı
• 1 adet küçük boy kuru soğan
• 200ml krema
• 250 ml süt
• 250 ml kaynar su
• tuz
• 1 diş sarımsak

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Öncelikle kuşkonmazları minik minik doğruyoruz ve tereyağında orta ateşte renkleri dönene kadar soteliyoruz. İçerisinden 1 yemek kaşığı ayırıyoruz (sonradan tane olarak çorbanın içine atmak için) Sarımsak ve soğanıda minik minik doğrayıp, sotelenen kuşkonmazların içine ekliyoruz. Birlikte soğanlar pembeleşinceye kadar soteliyoruz. Kremayı, sütü ve tuzu ekliyoruz, kaynatıyoruz. Sonra altını kısıp 5 dakika kaynamaya bırakıyoruz. 5 dakika sonrasında kaynar suyu ekliyoruz, 5 dakika daha pişiriyoruz. Süre sonunda blender ile iyice ezip, süzgeçten geçiriyoruz. Tekrar tencereye alıp önceden ayırdığımız kuşkonmaz tanelerini içerisine katıyoruz. Koyu olursa su ekleyebilirsiniz. Su yerine tavuk suyuda kullanılabilir. Üzerine frenk soğanı kesip servis ediyoruz. Afiyet olsun.

Ton Balıklı Salata

Diyete girmek gerekmez illa salata yemek için bir öğünde.. Lezzetli bir salata benim için en güzel et yemeğinden daha iyidir. Hele içinde ton balığı varsa… Taze yeşilliklerle, sulu güzel bir limonun birleşmesi… Mis kokulu zeytinyağının bu birleşime eşlik etmesi.. Varmı daha güzeli..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Malzemeler

• 1 kutu ton balığı
• 1 küçük top göbek salata
• 1 yemek kaşığı kapari turşusu
• 1 sarı biber
• 1 domates
• taze nane yaprakları
• maydanoz
• zeytinyağı
• tuz
• limon suyu

Haftasonuna yaraşır bir salata.. Tüm malzemeleri karıştırın ve sosunu ekleyip taze taze yiyin:)) Afiyet olsun..

Mantar Sote

Çok kolay ve lezzetli bir yemek.. Soğukta yenildiği için meze bile olur.. Sonuçta mantar söz konusu ise benim için olay bitmiştir. Çok severek yerim. Nasıl pişirilmişse, neyin içerisine eklenmişse… Hiç kafamı çevirmem:) Her zaman bibersiz ve domatessiz, kekik ve pulbiberle yapardım mantar soteyi. Bu sefer sarı ve kırmızı renkli biberleri kullandım. Mantarı sadece tuzla 2 dakika soteleyip, bıraktığı suyunu süzüp buzlukta saklayabiliriz. Bu yöntemle 2-3 ay süren taze mantar zamanı harici zamanlarda da mantar yiyebiliriz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Malzemeler

• 1 paket mantar
• 2 adet sarı biber
• 1 adet büyük kırmızı biber
• 1 adet kuru soğan
• 2 yemek kaşığı zeytinyağı
• 1 adet domates
• tuz

Zeytinyağında ay şeklinde doğradığımız soğanı soteliyoruz. Biberleride aynı şekilde doğrayıp içerisine atıyoruz ve 5 dakika kadar soteliyoruz. En son olarak doğranan mantarları üzerlerine koyup kapağını kapatıyoruz. Mantarlar suyunu verdikten sonra tencerenin kapağını açıyoruz ve bıraktığı suyu çekmesi için ocağın altını açıyoruz. Suyunu tamamen çekince tuzu ve domatesleri ekliyoruz. 2 dakika daha soteliyoruz ve yemeye hazır… Afiyet olsun…

Kuru yufkadan kıymalı börek

İstanbul’dan gelirken kayınvalidemin kendi hazırladığı kuru yufkalardan 3-4 böreklik kadar aldım. Ve ilk defa kuru yufkadan böreğimi dün yaptım. Çok güzel olmuş ama biraz yağlı olmuş yorumunu alınca anladım ki kuru yufka, taze yufka gibi yağı çekmiyor. Size kendi yaptığım gibi malzemeleri yazıyorum yağ miktarını yarı yarıya azaltmanızda fayda var. Kuru yufkayı nereden bulacağınıza gelince, sanırım yufkacılarda oluyor.. Hiç gözüme çarpmamış… Evde kendiniz yapıyorsanız zaten böreğini de yapmayı biliyorsunuz demektir:) Yada benimki gibi hamarat bir kayınvalideniz olmalı:) Teşekkür ediyorum kendisine:) Öpücükler…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Malzemeler

• 6 adet kuru yufka
• 3 yemek kaşığı eritilmiş tereyağ
• 5 yemek kaşığı sıvıyağ
• yufkaları ıslatmak için bir tepsinin yarısı kadar su
• 1 yumurta sarısı
• 1 yemek kaşığı yoğurt

İç harcı için;

• 200 gr kıyma (orta yağlı)
• 1 adet büyük kuru soğan
• tuz
• karabiber
• 1 yemek kaşığı sıvıyağ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Öncelikle iç harcı hazırlamak için soğanı rendeliyoruz ve kıyma ile birlikte 1 yemek kaşığı sıvı yağda kavuruyoruz. Buradaki yağ miktarını azaltmanıza gerek yok. İyice kavrulan soğan ve kıymaya tuz ve karabiberi ekliyoruz . Ocaktan alıp soğumaya bırakıyoruz. Yarısına kadar su koyduğumuz bir tepside yufkalarımızı teker teker ıslatıp böreği yapacağımız tepsiye teker teker koyuyoruz. Tabi ilk yufkayı koymadan önce tepsiyi tereyağ ve sıvıyağ karışımı ile yağlıyoruz. Islattığımız ilk yufkayı koyduktan sonra üzerine 2 yemek kaşığı yağ karışımımızdan gezdiriyoruz. (Ben her kat arasına 4 yemek kaşığı gezdirmiştim ve çok yağlı oldu) Sonra ikinci yufka ve yağ karışımından ve üçüncü yufka ve iç harcı koyuyoruz. İç harç üzerinede 3 kat yufka koyuyoruz, aralarına yağ karışımından gezdirerek. En son olarak üzerinin kızarması için 1 yumurta sarısı ve 1 yemek kaşığı yoğurdu karıştırıyoruz. Karışımı üzerine döküp 180 derecede üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun…

Susamlı Kuşkonmaz

Haftasonu alışverişinde en çok sevindiğim, taze kuşkonmaz bulmak oldu. Aldıktan sonra hemen planlar yaptım. Şu kadarıyla susamlı yaparım, bu kadarını çorba yaparım falan filan:) Kuşkonmazı çok severim.  Bir kaç site gezdim, farklı ne yapabilirim, bilmediğim bir tarif bulabilirmiyim diye, nihayetinde buldum. İlerleyen günlerde kuşkonmazlı tariflere devam edeceğim ama bugün en basit olanı var;

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Malzemeler

• 5 sap yeşil kuşkonmaz
• 1 yemek kaşığı zeytinyağı
• 1 yemek kaşığı susam
• 3 dal frenk soğanı yada 1 diş sarımsak
• tuz

Beyaz kısımlarını biraz keserek kuşkonmazları temizlemiş oluyoruz ve sonrasında güzelce yıkayıp az suda haşlıyoruz. Dilerseniz buharda da haşlanmasını sağlayabilirsiniz. Suyun içerisine bolca tuz atıyoruz. 10, 15 dakika haşladıktan sonra süzüp,  isteğe göre 2 ye yada 3 e kestiğimiz kuşkonmazları zeytinyağını koyduğumuz bir tavaya alıp 3 dakika soteliyoruz.  Üzerine minik minik doğranmış frenk soğanı yada sarımsağı ekliyoruz ve 1 dakika daha çeviriyoruz.  En son olarak susamı ekliyoruz. 1-2 dakika da susamla çevirip servis yapacağımız tabağa alıyoruz. Sıcakken de, soğukken de harika oluyor. Etin yanına çok güzel eşlik eder.. Dilerseniz salatanıza katabilirsiniz, isterseniz makarnanıza… Harikadır kuşkonmaz.. Deneyin derim:) Afiyet olsun..

Brokoli Çorbası

 

Belki brokoli sevmeyenler için kulağa korkunç geliyor ama tadı hiç brokoli gibi olmadığı için, genel olarak sebze sevmeyen birisi bile severek içecektir bu çorbayı. O yüzden her zaman dediğim gibi denemekte fayda var. Değişik tatlara açık olmak çoğu zaman eğlencelidir:)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Malzemeler

• 200 gr brokoli
• 2 yemek  kaşığı un
• 2 yemek  kaşığı tereyağı
• 1 diş sarımsak
• 2 su bardağı süt
• 2 su bardağı su
• tuz

 

 

 

 

 

 

 

 

Öncelikle brokoliyi çiçek çiçek ayırıp 2 su bardağı suda 10 dakika haşlıyoruz. Bu sırada ayrı bir tencerede yağı eritip unu biraz kavuruyoruz ve sütümüzü ekliyoruz. Sarımsağı küçük küçük doğrayıp yada ezip içine atıyoruz. Süt kaynadığında diğer tencerede kaynayan brokolileri suyuyla beraber unla süt karışımına ekliyoruz. Bu şekilde 10-15 dakika kaynattıktan sonra blender ile ezip tuzunu ekliyoruz. Dilerseniz süzgeçten de geçirebilirsiniz. Koyu bir kıvam alırsa biraz kaynar su ekleyebilirsiniz. Afiyet olsun.